Amaç, Misyon ve Vizyon

Obezite görülme sıklığı ciddi boyutlara ulaşmış ve önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. NHANES III’nın 2011-2012 yılı değerlendirmesine göre ABD’de 20 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin %34,9’u ve 2-19 yaş grubu çocuk ve adolesanların %16,9’u obezdir. Tahminler, 2030 yılında pek çok eyalette obezite sıklığının %50’ye varacağını ön görmektedir. Avrupa ülkelerinde de benzer prevalans artışları söz konusudur. DSO ise 2016 yılında, Türkiye'de 16.092.644 obez birey bulunduğunu ve %29,5 prevalans ile Türkiye'nin, Avrupa’da obezitenin en sık görüldüğü ülke olduğunu bildirmektedir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’nun 2017 raporunda, 2015 yılında 20-79 yaş yetişkinlerde 34 ülkenin ortalama obezite ve fazla kiloluluk prevalansı sırasıyla %19,4 ve %34,5 iken, Türkiye’de %22,3 ve %33,1 olduğu bildirilmiştir. Ülkemizde özellikle son yıllarda yapılan çeşitli çalışmalar, çocuk ve adolesanlarda obezite sıklığının %10’un üzerine çıktığını göstermektedir. Dünyada ve ülkemizde sağlıksız beslenme uygulamaları giderek artmakta ve enerji yoğunluğu yüksek bir beslenme tarzı yaygınlaşmaktadır. Buna bağlı olarak ülkeler acil tedbir kararları almaktadırlar. Obezitenin tedavisinde etkin ve sürdürülebilir mücadelenin uygulanması amacıyla "Obezite tedavi merkezlerinin yaygınlaştırılması" eylemi Cumhurbaşkanlığı 100 Günlük icraat Programı içinde yer almıştır. Obezite tedavisinde multidisipliner yaklaşımlar, gerek obezitenin oluşumun önlenmesi gerekse de tedavi basamaklarında başarı oranını artırmaktadır. Dünyada ve ülkemizde sağlıksız beslenme uygulamaları giderek artmakta ve enerji yoğunluğu yüksek bir beslenme tarzı yaygınlaşmaktadır. Buna bağlı olarak ülkeler acil tedbir kararları almaktadırlar. Obezite ile mücadelede halkın bilinçlendirilmesinde, farkındalık yaratılmasında, beslenme plan ve politikalarının oluşturulmasında, ülke kaynakların israfının önlenmesinde, tüm bireylerin yeterli-dengeli, sağlıklı beslenmelerinin sağlanmasında, diyet tedavisinin kişiye özel beslenme modellerinin geliştirilmesinde diyetisyenlere önemli görevler düşmektedir. Ulusal sağlık politikalarının ana hedefi sağlıklı bireylerden oluşan sağlıklı bir topluma ulaşmak olduğundan Obezite Diyetisyenliği Derneği bu amaçlar için kurulmuştur.